Rixos Hotel Tekirova Hakkında Yapılan Yorumlar ve Şikayetler
 | Şikayet Habercisi Eğer Rixos Hotel Tekirova hakkında yeni bir şikayet/yorum eklendiğinde anında email ile haberdar olmak istersen buraya tıkla. . |
 | Şikayeti Şikayet Et Burada yazılan yorumlardan birinin kuralllara uymadığını düşünüyorsanız ilgili mesajı copy/paste yaparak bize info@hotelsikayet.com adresine email gönderin. Değerlendirmeler yoğunluğa göre ama genelde en fazla 15 iş günü içinde sonuçlandırılır. Kural dışı mesajlar ücretsiz olarak yayından kaldırılır. Ancak şikayetler kurumsal üyeler öncelikli olmak üzere sırayla cevaplanır. Kural Dışı Mesajlar: 1. Her türlü küfürlü mesaj. 2. Kişi isimleri geçen küçültücü/onur kırıcı mesajlar 3. Oteli karama amacıyla yapılmış gerçek olmayan mesajlar 4. İnandırıcılıktan uzak boş boş yazılmış mesajlar. |
 |
Kurumsal Üye Olun Yıllık bir üyelik bedeli ödeyerek daha hızlı anında hizmet alma garantisi. İsimsiz ve kimliksiz mesajları her zaman anında silme şansı. Şikayetleri yazanlarla daha kolay iletişim şansı. Tesisiniz için yeni bir şans yaratma fırsatı. İlk üyelik başlangıcında tüm mesajları sıfırlayabilme. Şimdi mail atın: info@hotelsikayet.com |
Gidenler Tarafından Oyladı. Sonuç: 3/ 10 (Kötü)
iyidir
benin siz otelde çalişan personel garson mehmet tarık eralp çok iyi çalişan aradaşim benin 2011 ilk defa bu güzel personel güler yüzülü busen mehmettarık adin geldim her bu sene mehmet tarık eralp bu oteldese geleceyim yoksa çikim gideceyim mehmet tarık çok slm söyleyiniz
rezalet
tek anlamıyla rezalet şikayetine bile vakit harcamama değmez........o kadarını derim ancak personel rezalaet yemekler eh yer yok masada restoranda
rezalet
riksos ismine yakışacak bir hotel kesinlikle değil yemekler idare eder ama personel yeterli değil akşam yemeğe gittiğinizde yer bulmanız mümkün değil anfi tiyatronun yanındaki barda bülent isimli barmenden 500 ml su varsa rica edebilirmiyim dediğimde aldığım cevap aynen şu oldu abi ıslak kuru cıgaralık bile var bende şok oldum fettah beyin hoteline yakıştıramadım....
muhteşemdii
genellikle eşimle kış tatillerini çok seviyoruz. ve eşim bir gittiği yeri memnun kalsa da tekrar tercih etmiyor. fakat bu otele 3. gelişimiz hatta şu sıralar tekrar tarih belirlemeye çalışıyoruz yeni rezervasyonumuz için. , ortam yemekler , personel ve hizmetleri tam adına yaraşır. havuz sıcak ve temiz. odalr temiz yemek ve çeşitleri mükemmel.yetkililere tüm çalışanlarına çok teşekkür ederiz. ailemizin oteli gibi oldu.hepsi çok güleryüzlü ve misafirperver. herkeze rixosta konuk olmayı tavsiye edriz...:))))))
HARİKAYDI
19.06/ 25.06.2011 Herşey tek kelimeyle harikaydı. Yemeklerin lezzeti, çalışanların güler yüzlülüğü,oda temizliği tüm kişilere sıcak, aynı eşit davranılması çok güzeldi. Böyle oluncada insan kendini rahat hissediyor. 24 saat yemek kesilmiyor diyebilirim :) Akşamları amfitiyatro, daha sonra havuz başı canlı müzik güzeldi Animasyon Mithan Can'a teşekkür ediyoruz. Gerçekten insanların eğlenebilmesi için ellerinden geleni yapıyorlar.kafa dinlemek, eğlenebilmek. kendinizi iyi hissetmek için birebir bir yer tatile gitmek isteyen herkese kesinlikle tavsiye ediyorum. Ets görevlileri, oteldeki tüm herkese ilgilerinden dolayı çok teşekkür ediyoruz unutamayacağız bir tatil geçirdik
Rezalet
Ocak ayında erken rezervasyonla Rixos Tekirova isimli otelden 2363 tl ödeyerek 8 gece 9 gün ultra herşey dahil tatil satın aldık.
Tatili satın alırken yatağımızın french bed olmasını istediğimizi ve üst katlardan oda istediğimizi özellikle belirtmiştik.
Haziran ayında bir cumartesi 12:00 da otele giriş yaptığımızda ise; "notunuz olabilir ama uygunluk durumuna göre verebiliriz ama şu anda yok" dediler. ETS tur görevlisi de otel çalışanlarını onayladı. Bu açıklamayı kabul etmediğimizi söyleyince her nasılsa french bed olan bir oda bulundu. Ancak "odanın temizliği sürüyor 14:00 den önce odayı veremeyiz, biraz dolaşıp yemek yiyebilirsiniz" diyen reception görevlisi yine receptionda görevli bayanın kulağına "odalar hazır ama kimseye 14:00 den önce oda vermeyeceksin" dedi... (check-in saatleri 14:00 olabilir, ancak tavır ve tarz aslında ilk gün ve ilk girişte kendini belli etmişti...)
Odamız, aile odası olarak verilmişti. Ortadan kapı ile başka bir odaya açılıyordu. Otel görevlileri her ne kadar ses geçirmez dediyse de ilerleyen günlerde odaya yerleşenler oldu ve biz seslerini gayet net duyduk.
Odamıza yerleştik. Denize inmeye karar verdik. Otel çalışanları otelden bihaber. otel çalışanlarına deniz kenarında havlu değiştirebileceğimiz yerin olup olmadığını sorduğumuzda "havluyu sadece ana havuzun orada değiştirebilirsiniz, başka yer yok" yanıtını aldık. Ancak 2-3 gün sonra dolaşırken deniz kenarında havlu masası olduğunu gördük..
Sahilde kullanmak üzere müşterilere verilen havlular yırtık, sökük, yıpranmış ve son derece eskiydi.
Sahildeki şezlonglar güneşten yıpranmış, yanmış, üzerlerindeki minderler son derece kirli, lekeli ve çok eskiydi.
Aynı gece onyx isimli balık restaurantına gittik. Salatamdan minik bir böcek yürüyerek çıkınca salatamı yarım bırakmak zorunda kaldım. Restaurant menüsünde ızgara balık olmaması ayrıca şaşırtıcıydı, yemek çeşitleri ise kalamar ve karides hariç gerçekten çok kötüydü.
Aynı gece x beach club isimli yerdeki partiye gittik. Oradaki barmenden margarita istedik, "yapmıyoruz" yanıtını aldık. Sebebini sorduğumuzda "burada kokteyl yapmıyoruz" yanıtını aldık. Yani bir neden sunamadılar. Sebebi yönetimce yasaklanmış.
Aynı gece onyx isimli bara giderek saat 00:30 sularında margarita yapmalarını istedik. Margarita bardağında fosforlu yeşil renkli bir sıvı getirdiler.
Pazar sabahı saat 12:00-12:30 sularında sahilde sini isimli restaurantına giderek pide yemek istediğimiz söyledik. Pide ustası "Pide yapmıyoruz" cevabını verdi. Pide yazan tabelayı sorduk "bu gün pide günü değil" cevabını aldık. Bu cevabın üzerine masamıza giderek oturmamızın ardından,pide ustası eşime seslenerek "eliyle"; "gel" işareti yaparak, "elin boş gitmesin sana pide yapayım" cümlesini kurdu. Kibarca teşekkür ettik. Ustamızın lütfetmesi de takdire değerdi. Sonrasında seri bir şekilde pide yapıp, servise sunduğunu gördük. İşin aslı öyle bir gün vs yokmuş.
Tüm oteldeki barmenler yabancı müşterilerin arkasından; Türkçe; amcaya çay ver, dayı kahve istiyor, gibi cümleler kuruyorlar.
Ana restaurantta 9 gün boyunca sabah kahvaltısında çatal, bıçak, peçete, tuzluğun hazır olduğuna bir kez bile şahit olmadım, garsonlar sizi görmemezlikten geliyorlar. Kazara sesinizi duyurursanız da çay isterseniz, portakal suyu, veya tam tersi gelebiliyor. Sabah mahmurluğundan olsa gerek hepsinin suratlar bir karış. Bu yüzden kalkıp kendiniz alırsanız da; bu kez sizi ne kadar sinirlendirdiklerini anlayarak şikayet korkusu ile "tam ben size çay getirecektim" diyerek peşinizde gezmeye başlıyorlar. Hatta genellikle de siz kahvaltınızı bitirip kalkarken getiriyorlar.
Havuz kenarındaki barda bira içerken hemen karşıdaki pool snack restauranttan patates kızartması istedik "o bölgeye servis yapamıyoruz" yanıtını aldık, patates kızartması tabağını alıp masamız gitmek istediğimizde ise "tabakla oraya gidemezsiniz" yanıtını aldık. Mecburen eşyalarımızı alıp rahatımızı bozarak pool snack tarafına geçtik. Patates kızartması siparişi verdik, bu kez "patates kızartmasını tek getirmiyoruz yanıtını" aldık. Saçma bir kısır döngü. Vazgeçtik.
Pazartesi akşamı saat 19:30 da; sini rest. da akşam yemeği randevumuz için rest. a gittiğimizde masaların hazır olmadığını ve ortalıkta kimse olmadığını gördük. Tezgahın arkasından mutfağa seslenerek bir görevli olup olmadığını sorduk, birkaç dk. sonra mutfaktan çıkan kişiye bu akşam yemek randevumuz olduğunu, servis yapıp yapmadıklarını sorduk; cevap ise: "hava muhalafeti sebebi ile kapalıyız, bu akşam servis yok" oldu. RIXOS yönetimi; kişi başı 10$ kuver ücreti aldıkları alacarte restorantlarını o gün yağmur yağdığı için üstü açık olması nedeni ile kapatmış (bu durum makul kabul edilebilir), ancak rezervasyon yaptıran misafirlerine bunu haber verme gereği görmemişti...
Salı akşamı fransız rest. yemeğe gittik; yemek siparişi verdik. Şarap menüsü geldi. Alacarte restorantlarda sadece menüde yer alan yabancı şaraplar var. Şaraplar 50-60 euro karşılığında ama. her ne kadar satmaya çalışan tavra ve tutuma rağmen sipariş vermedik. Çünkü bu otele gelirken otel içinde bu şekilde bir para harcayacağımızı hesap etmemiştik.
İtalyan rest. yemeğe gittiğimiz akşam; başlangıç olarak karides siparişi verdik. Ancak karides yerine somon balığı getirdiler. Hatta garson bize o kadar inandırıcı bir şekilde somon balığı istediğimizi söyledi ki; neredeyse biz de inanacaktık (bunun üzerine menuyü isteyerek her sipariş geldiğinde menuden kontrol ettik; sonuç karides istemişiz.) Ses etmedik somon balığını yedik. Hangi birini uyarıp, şikayet edeceğimizden sıkılmıştık artık.
İtalyan rest. gittiğimiz gece; rixo mixo isimli rest. dan meyve tabağı (7-8 kayısı ve 2-3 şeftali) hazırlayarak havuz başında eşimle oturmak istedik. Biz elimizde tabakla rest. çıkış kapısına doğru yürürken arkamızdan yetişen garson eşime "beyefendi tabakla odanıza çıkamazsınız malesef" dedi, biz de zaten odaya çıkmayacağımızı, havuz başında oturacağımızı söyledik, garson "havuz başında da oturamazsınız" dedi. Bunun üzerine meyveleri peçeteye sarıp çıkalım dedik. Ancak garson ( yetkili şef ) "bir kişinin yiyebileceği kadar 1-2 tane meyveyi elinize alıp çıkabilirsiniz ancak" dedi. Bizde baktık ki çare yok; "Peki alın o zaman bu tabağı" diyip ve tabağı uzattık ve bu şef ise hiç birşekilde yüzü bile kızarmadan tabağı aldı. Gitti meyveleri yerlerine yerleştirdi. Tüm yaşadığımız olaylar bir yana, bu olay gerçekten insanın gücüne giden bir tavırdı.
Sahilde oturacaksanız eğer; çerezler ve bira, tutunca yamulan en kalitesiz şeffaf plastik bardaklarda müşteriye veriliyor. Kase mi o da ne :)
Çerezler; bol bol leblebi, bol bol soslu leblebi, 2 yada 3 tane tuzlu fıstık, 1-2 tane fındıktan oluşuyor, Çerezlerin çeşidi olmadığı gibi olanlarda, rutubet ve beklemekten bayatlamış..
Bira; sadece efes pilsen var ki o da zaten bol bol sulandırılmış.
Eşim sağlık nedenlerinden ötürü özel bir sabun kullanıyor. Bunu da odamızdaki duştaki sabunluğa bırakmıştı. Bir gün deniz sonrası odamıza geldiğimizde banyo ve tuvalet temizliğinde kullandıkları süngeri bu sabunun üzerinde gördük. Bu süngeri tatilimizin sonuna kadar günlerce alma gereği görmediler. Odadan ayrılırken bile duştaydı. (eşim sabunu kullanamadığı için ellerindeki problem ilerledi. Maalesef yedek te getirmemiştik.).
Housekeeping görevlileri; sabah 9 da odaların kapılarını 2 kez çalıp eğer cevap gelmezse "rahatsız etmeyin yazısı olsa dahi" ellerindeki anahtarla içeriye girerek içerideki kişi sayısına bakıyorlar. Eğer odadaysanız ve uyanıksanız size"kaç kişisiniz?" diye soruyorlar. Bunu neden yaptıklarını sorduğumuzda ise "rapor için" diyorlar, ne raporu sorusunun cevabı ise "kişi sayısı" oluyor. (her sabah yoklama alınıyor)
Odaya yerleştiğimiz gün küvetin tıkalı olduğunu ve gelip açmalarını söyledik ancak 9 gün boyunca küvet açılmadı
9 gün boyunca deniz kenarında hiç bir saatte cankurtaran görmedik. Cankurtaran olduğunu düşündüğümüz bir kişi saat tam 16:00 da gelerek sahildeki bayrağı değiştiriyordu sadece. İskelede güreşen ve taşkınlık yapan Ruslar' ı da uyarmak Türk misafirlere düşüyor.
İlk günlerde; denizde açıktan gelen naylon torba, plastik bardak gibi atıklar saatlerce denizde yüzdükleri için denize giremedik. En sonunda otel görevlilerinden birini çağırıp temizlemelerini isteğimizde "onlar açıktan geliyor birazdan gider" yanıtını aldık, (denizde naylon torba ve plastik bardak yetişmediğini ve açıktan geldiğini biz de tahmin edebiliyoruz herkes de tahmin edebilir zaten) bir de bu otelin mavi bayrağı var.
13 haziran pazartesi öğlenden sonra yağmur yağmaya başlayınca eşimle eşyalarımızı iskeledeki şemsiye altına taşıyıp nasıl olsa ıslanmaz diye güvende olacağını düşünerek yürüyüş yapmak istedik. Geri döndüğümüzde otel çalışanlarının eşyalarımızın üzerindeki şemsiyeyi kapattıklarını görünce şok olduk. Havlularımız, kitaplarımız, gözlüklerimiz, telefonlarımız, kısacası plaj çantamızdaki her şeyimiz yağmur altında mahvolmuştu. Neden kapatıyorsunuz veya çantamızı görmediniz mi, ıslanacağını düşünmediniz mi dedik. Evet gördük ama çantalara dokunmuyoruz gibi saçma sapan yanıt aldık.
Barbekü rest. da etler yağdan gözükmüyordu.Pirzola ve bifteklerin 3/2 si yağ, balığı ise yediğinize pişman oluyorsunuz.
Aqua parkta ise çok dakik olmak zorundasınız. Zira; aqua parktaki görevli 17:00' de su parkı kapandığı için, 17:01 de sizi kaydırak merdivenlerinde görse bile gidip suyu kapatıyor ve siz merdivenlerden inmek zorunda kalıyorsunuz. Kaydıraktakiler de kaydırakta yürümek zorunda kalıyor.
İçkilerin hepsi son derece kalitesiz, bütün içkiler 2. hatta . 3. sınıf. Kaliteli bir votka yok. Tekilaları ise ilk defa orada gördük ve kalitesizliğini tadıyla bas bas bağırıyordu. Eşim bir gece sadece bir shot tekila aldı (O da plastik bardakta ). Tüm gece boyunca mide ağrıları çekti. İçkiyi ve yediklerini çıkarınca rahatlayabildi. Aldığı alkolde o gece sadece o tekilaydı.
En son gün yine pool snack rest. da öğle yemeği yemek istedik, masalar dolu dendi, 10-15 metre ileride güneşin altında boş duran masalardan birini getirmeleri istedik "getiremeyiz yasak" dendi, bunun üzerine oraya servis yapmalarını isteyince yine "yapamayız yasak" yanıtını aldık ve lavaboya gittim. Dönüşte ise eşime garsonun biri avam bir tavırla "abi masa boşaldı gelin oturun" dedi, "Buyrun siz oturun biz gidiyoruz" diyerek, oradan ayrıldık.
Pool barda margaritaya limon sıkmasını istediğim bir barmen "ben şimdi limonu nereden bulacağım" diye bana sorup kendi kendine söylenmeye başladı.
Otelde 1 tane bile gazeteye rastlamadık. Eş değer otellerde bırakın kahvaltıda ortak kullanımı, her sabah kapıya bırakılıyor.
Otelde bizim gibi misafir Fenerbahçe' li futbolcunun masasına her barda; tepsi tepsi taze meyveler ve badem, antep fıstığı gibi çerezler servis edildi, ancak diğer misafirlere kesinlikle böyle bir ikram veya hizmet yoktu. Ne üzücüdür ki; bunu yapanlar, masasında futbolcumuza eşlik edenlerden otel yetkilileri de vardı.
Animasyon basit, kalitesiz ve son derece yetersizdi,
Çıkış yaparken valizlerimizi alan görevli laptop çantanızı alamam diyerek yeni bir şey istemeyelim diye arkasını dönüp koşar adımlarla hızla uzaklaşmaya başladı, receptiondaki görevli hanım ise; laptopumuzu ve çantamı alarak kasaya kaldırdı... (demek ki isterseler çözüm bulabiliyorlar)
9 gün boyunca sadece; barbekü rest da. perşembe akşamı güler yüz görebildik, bir tane ismini vermek istemediğim bir barmenden ve stajyerlerden hizmet alabildik, onun dışında tüm çalışanlar çatık kaşlı, asık yüzlü insanlar, bir şey istediğinizde sizi buna pişman ediyorlar, itiraz ettiğinizde üste çıkmak için sürekli cevap veriyorlardı. Tatilimizi bu otelde geçirme hatasına düştüğümüz için çok pişmanız, çok kötü ve son derece üzücü 9 gün geçirdik, hatta giderken çok şükür gidiyoruz da kurtuluyoruz diye sevindik bile diyebilirim.Bu düşüncelerimizi, bize verilen bir ankete yazarak paylaştık. Otelde tanıştığımız başka türk misafirlerden de bu tarz şikayetleri olduğunu öğrendik.. kısacası paramızla rezil olduk...
Tur görevlisi oteli anlatırken memnun kalmazsanız otel değişikliği talep edebilirsiniz bilgisini bize verseydi bu kadar kötü şeyi yaşamak zorunda kalmayacaktık, ama maalesef ben bunu sonradan Tur şirketi müşteri şikayeti departmanından duydum.
İlk 2 gün başımıza gelenleri; müşteri ilişkilerinde Rus bir çalışana ilettik. Ancak kendisi zaten yabancı uyruklu olduğu için şikayetlerimi bir yetkiliye yarım yamalak anlattı. Telefonun öbür ucundaki kişi de zaten çözüm odaklı değildi. "Pidenin saati var, çerezler tek çeşit, barda içkiye siz aksini söylemedikçe limon sosu koyulur" yanıtlarını verdi. Yani balığın ta baştan kokmuş olduğunu anladık ve bir daha şikayete gitmedik.
Bir kaç defa daha şikayetlerimizi Tur? a iletmek istedik, Tur görevlisi arkadaşımız da yüzünü göremedik.
Tatil sonrası, arkadaşlarımıza telefonla Tur şirketine bunları anlattık. Ama gerçekten tatil esnasında bir defa şikayete gidince oranın tarzının bu olduğunu anladık, bunlar yanında şikayet bağırma çağırma vs için hiç gücümüz yoktu. Çünkü tüm yıl çalışıp bir hafta tatil yapalım dediğimiz bir yerde otel müdürü, mutfak müdürü, şikayet, laf anlatma, sinir bozukluğu ile geçirmek istemedik ve kabul ettik. Bir an önce her şeyin bitmesini. ve evimize gitmeyi bekledik. En nihayetinde karnımız doyuyor uyuyoruz denize giriyoruz dedik ve kabul ettik.
Anlattıklarımın da hepsi harfi harfine doğrudur. Kısacası RIXOS Tekirova tam anlamıyla kayıp bir yer, saygının, kalitenin, hijen' nin dip yaptığı bir yer. Tüm gitmek isteyenlerin bunları okuduktan sonra tekrar düşünmelerini rica ederim.
güzeldi
Konum ve denizi süper bir otel.Hizmet genelde iyi.B blok odaları çok küçük.Hatta ilk defa bu kadar küçük oda gördüm.3 kişi sığmak imkansız.Bizimle ilgilendiler ve yer olduğu için göl evlerinden verdiler.Gayet iyiydi.Bahçe bakımı ve temizlik harika.Ana restoran da yemekler fena değil(çok çok iyilerini gördüm).Balık restoranı iyi sayılır.Balık ızgaralar güzeldi.Herşey dahil sistemde ana restorandaki yemekler çok çeşit olmasa bile bence lezzetli olmalı.mesela papillon bunlardan biriydi.
Rixos da ilginç olan bu güne kadar gördüğüm,çeşidi bu kadar bol olan meyve ikramlarıydı.Her meyveden fazlasıyla vardı.Otel çok büyük olduğu için havlu dağıtım yerlerinin en az 5-6 tane olması gerekirken sadece 1 taneydi.İskeleden gelip havluyu değiştirip geri gitmeniz en az 15 dk.Eziyetti yani.Doğallık muhteşemdi.Fiyatına göre bence biraz daha iyi olabilirdi.
31 Aralık 2010 tarihinde Rixos'tayız. Yeni yıla muhteşem bir giriş için biz hazırız.Rixos da hazırsa problem yok.
Heyecanla bekliyorum.